top of page

Niyet


Yeni hafta yeni umutlar, yeni heyecanlar getirsin. Bu hafta tekrar buluştuk. Pazartesi yazılarını yazarken şuan karşımda gözleri mutlulukla bana bakan bir topluluk varmış gibi hissediyorum. Bu yazılarımı ciddiyetle okuyarak zerre hayatına değer kattığım kişiler varsa ne mutlu bana.

Bu hafta konumuz “NİYET” aslında içimizdeki, başarımızdaki, başarısızlıktaki, ilişkilerdeki gizli öznedir. İlk önce sözlük anlamında bakmamız gerekiyor. Sözlükte Niyet için “Bir şeyi yapmayı önceden isteyip düşünme”, diye tanımlamışlar. Tanım güzel duruyor. Ama yine de eksikler olduğunu düşünüyorum.

Bu hafta ilk defa yazımı okuyacaklar olacaktır. Onlar için bir kelimenin nasıl tanımlandığının önemini bir defa daha tekrarlamakta yarar görüyorum. Tanımlar beyinlerimizde yer etmektedir. Bu tanımlar sayesinde kelimelere anlamlar yükleyip hareketlerimizi şekillendiriyoruz. Bunun için sizlerde deneme yaparsanız sevinirim. Hatta yanıldığımı yada haklılığımı gösteren örnekler gönderirseniz bana çok şey katarsınız.

Konumuza girecek olursak: Kaçınız ne kadar inançlı, neye ve hatta nasıl çok ilgilenmiyorum. Benim, hakkında tek bilgi sahibi olduğum inanç islamiyet’tir. Ben inandığım dini öğrenirken şunu gördüm. Her şeye niyet edilerek başlanıyor. Bunu sözle söylüyoruz. Çok ilgimi çekti ve işim gereği sürekli gezdiğim için tanıştığım kişilerle bu konuyu tartıştım, Okuduğum beyin ile ilgili kitaplarda da aynı doğrultuda bilgiler çıkınca son noktayı koydum.

Acaba her şeye başlarken niye sözle niyet ediyoruz. Örnek vermek gerekirse “Niyet ettim Allahım, senin rızan için … namazımı kılmaya” bunun gibi bir çok ibadet başlangıcında veya İslamiyet ile ilgili ne yapılacaksa başında bir niyet var. Çok basit. İnsanlar bir şeye niyet ederlerse bu işi başarmamak veya hakkıyla yapmamak için bir neden yok. Beynimiz çok enteresan bir yapıdadır. Niyeti siz sözle tekrar etmeniz bile o işe odaklanmanız için beyninizi o doğrultuda yönlendirmeniz anlamına geliyor. Tabii ki bunu sözle söylemek ve kalpten inanarak yapmak arasında fark oluşuyor. Bu nedenle yapacağınız veya yapmak istediğiniz işleri kendi içinizden kendinize inanarak söyleyin. O işe konsantrasyonunuz ve işte başarılı olma ihtimaliniz artacak.

Aynı şeyleri tekrarlamamak adına niyetin kelime anlamına uyan kısmını burada bitireceğim. Şimdi ilişkilerdeki niyet’i anlatmaya çalışacağım. Çünkü diğer anlamı kadar önemli hatta beni tanıyanlar bilir. İlişkilerde en çok dikkat etiğim husustur. Bir kişinin size karşı davranışının arkasında yatan nedene de niyet denir. Karşınızdakiler sizlere kötü davranabilir, Hata yapabilir, size zarar verebilir. Burada sonuçtan daha önemlisi niyettir. Neden mi? Eğer bir kişi size zarar vermişse bunun niyeti gerçekten zarar vermekse bunu sürekli yapacak demektir. Hatta Bu kişi o zararınızı telafi etmek bir yana daha da artması için uğraşacaktır. Ama anında ama zamanla yapacaktır.

Bu nedenle önce kendimizden başlayarak, niyetlerimizi iyi düşünceler ile oluşturalım. Çevremizi de niyeti iyi olanlarla donatalım ki niyeti kötü olanlar bir bir elensin. Tekrar etmekte fayda görüyorum. Her niyeti iyi olan zarar vermeyecek diye bir şey yok. Niyeti iyi olanın verdiği zarar telafi edilir. Nasıl mı? Ya kendisi farkına varır ve telafi eder. Ya da kendisinin telafi edecek gücü yoksa niyetini bilen gücü olan veya zararı görmüş kişi tarafından telafi edilerek zarar ortadan kalkar. Kavga, küslük, huzursuzluk asla çıkmaz buda toplumsal huzura ve başarıya götürür.

Niyetin önemini kavramak aslında çoğu sorunun çözmek için temel atmaktır. Bir işi başarmak için niyet etmişsinizdir. Ancak hangi amaçla başaracağınıza ettiğiniz niyet de çok önemlidir. Örneğin bu ülkede çalışan kesimin bir çoğu sabah işlerine gidiyor. Fabrikatörler, çeşitli meslek ustaları ve çırakları. Bu kişiler acaba her gün işe hangi niyetle gidiyorlar. Burası çok önemli. Çünkü bu nokta iyi ürün veya hizmet ortaya çıkarmayı, Bu ülke ve Çocuklarımızın geleceğine fayda sağlamayı, Mutlu olmanızı etkileyecek belki de en önemli unsurdur.

Bakın en çok yaşanan çelişki günümüzde niyetimiz başka ama para kazanmak için çalışıyoruz. Sizce böyle durumda kazançlı çıkacak bir durum var mı? Bu tarz çelişkileri hayattınızdan çıkardığınız takdirde mutluluk peşinden gelir. Mutlu olunan durumda da başarı kendiliğinden oluşur. Aynı örnekten yola çıkarsak niyeti en güzel resimleri yapmak olan bir kişinin, resimlerini güzel yaptığında mutlu olması, Bu resimlerinde toplumun bir bölümü tarafından algılanıp maddi manevi değere dönüşmesi kişinin yetiştireceği çocukların ve etkilenecek çevresininde aynı benzer davranışı farklı dallarda oluşturmasına neden olacaktır. Verdiğim örnek belki çok uç bir örnekti. Uç gibi görünmesinin nedeni hepimizin aynı kalıptan çıkan robotlar gibi davranmamızdan kaynaklanmaktadır. Bu örnekteki kişi maddi kazancını son model telefona, hafta sonları AVM de vb. şekilde mi harcayacak sanıyorsunuz. Bakın bu kişi ya daha güzel resim yapmak için, ya çocuğunun yeteneğini geliştirmek için, yada hayatına değer katacak başka şeyler için para harcayacak. Bu kişinin tatil gibi bir olgusu olmayacak çünkü bu kişi mutlu, huzurlu ve istediği an istediği yere anında gitme özgürlüğüne sahip. Tatilini bile kalıba sokan bir kitleye uymak zorunda değil...

Bu hafta niyetin bir çok yönüne değindik. Umarım kırıntılar ulaşır.

Çünkü hayatta her şey bulaşıcıdır.

Saygılarımla

Bilgehan Bilgin

posta@bilgehanbilgin.com


16 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page