Maalesef Şehit haberlerimiz devam ediyor. Allah başta ailelerine ve sonrada bizlere sabır versin. Ben bu satırlarda siyaset ile ilgili herhangi bir cümle yazmamayı prensip edindim. Yapan o kadar çok insan var ki, yazan o kadar çok insan var ki ama sonuç yok. Siyaseti karıştırmadan okuyan herkese umut, yaşama sevinci ve ilerlemesi için yol gösterici olmak istiyorum.
Şimdiye kadarki tüm yazılarım. Bu da dahil olmak üzere bilindik konular oldu. Bu haftaki konumuz da bilindik olacak. Farklı bakış açılardan ve nasıl olması gerektiğini ortaya koyarak yazmaya gayret ediyorum ki sonuç oluşsun. Umuyorum ki aynı zamanda hedefim buradan bu yazıklarıma uyan bir topluluk çıkarmak. Niyeti her zaman iyi olan insanlarla ve insanlara bir faydamız dokunarak bu ülkede değer yaratmaya çalışırız.
Bugünkü konumuz “UMUT” Her zamanki gibi önce kelime anlamına bakıyoruz. Kaldı ki şimdiye kadar kelimeleri tanımlarken şunu gördük. Kelimeler anlamları kadar değer kazanıyor ve hayatınızı da o derece etkiliyor. Bunun için tanımlama yapmak çok önemlidir. Aslında bu tanımlama bir anlamda ileride işleyeceğimiz diğer bir konu olan “NİYET” unsurunu etkilediğinden hayatımıza yön vermesinde etkisinin nedenini açıklıyor. Kelime anlamı olarak umut sözlükte şöyle açıklanmıştır : ummak kelimesinden türeyen yani bir şeyin olmasını istemek, beklemek anlamından türeyen güven duygusuna denir diye tanımlamışlar.
Evet aslında çok yanlış değil gibi görünüyor. Tanım sanki yerinde kullanılmış. Peki bizim tezimiz çürüdü mü? Hayır Çünkü, belki bizim toplum olarak iyi yanlarımızdan biri de umut dur. Dikkat edin bu kadar olayların olduğu, gelir dağılımının adaletsiz olduğu bir ülkede Allaha çok şükür ayaklanma olmuyor. Neden? Çünkü bizler bir umut ile yaşıyoruz. Sadece umut ediyoruz. İşte tamda anlamını yaşıyoruz.
Umut bizim için olması gerekenden çok şey ifade ettiği için bir işimizde bir terslik varsa, hayatımız çok iyi gitmiyorsa, iyi örneklere bakıp sadece umut ediyoruz. Mutlu olmanın yollarını ya bu şekilde ya da hayal ettiklerimize kısa yoldan sahip olmanın yollarını arıyarak geçiriyoruz. Oysa ki umut, kelime anlamındaki gibi tabii ki bir şeye sahip olabilme güvenini vererek mutlu olmamızı sağlayacaktır. Ancak eyleme dönüştürecek hamleleri yapmazsak bunun adı hayal olur. Hiçbir yararını göremeyiz. Maalesef ki bizde umut hayal ile karıştırılarak harekete geçirilmesi engelleniyor.
Oysaki tanımda biz şöyle anlatsak : “ beklediğimiz veya istediğimiz her türlü şeyi elde etmek için bize harekete geçme güveni sağlayan duygudur.” Çocuklarımıza bu anlamı aşılasak. Hayal ile umut arasındaki farkı doğru anlatsak belki durum daha farklı hale gelir. Bu anlattıklarımızdan “hayal etmek kötüdür” anlamını çıkartmayın. Hayal etmeden umut olmaz. Hayal etmeyen kişinin hedefi olmaz. Hedefi olmayanda rüzgarda savrulan yaprak gibi gideceği yer belli olmaz.
Biz çocukken gazeteler bedava kuponla televizyon veriyorlardı. Bizde seviniyorduk. Aslında bilmeden kuyumuz kazılmış. Bize diziler vb programlarla yanlış hayaller kurdurulmaya zorlandık. Ne yapalım o zamanlar kimse televizyon nedir bilmediğinden; Pür dikkat saf duygularla, inanarak seyrettik. İnandıklarımızı hayal ettik, umutlandık. Halbu ki kamera şakalarından tutun da BBG evi vb. tüm programların aslında bir kurgu olduğunu moda tabirle algı yönetimi olduğunu, iş işten geçince anladık. Sonrasında televizyonların yerini bilgisayarlar bilgisayarların yerini internet ve cep telefonu aldı. Soranları duyuyorum. Bende onlar sayesinde yazıyorum. Yazdıklarımı çok uzak yerlere ulaştırıyorum. Evet bu saydıklarımı kendi lehime çevirmenin yollarını arıyorum. Onu da bu şekilde çözmeye çalışıyorum. Tabii ki bu zamana kadar tüm kitlesel bu iletişim aletlerini yanlış kullandım. Artık daha doğru kullanmak için yollar arıyorum.
Bu yazdıklarımdan sonra nerde bunun sonucu diye soranlar olacaktır. Meraklanmayın sonuç geliyor. Yapmamız gereken en önemli şey: Hayal etmek sonra hayalin gerçeğe dönüşeceğini umut etmek ve niyetine girip eyleme dönüştürerek üretken hale gelmek olacaktır. Bunu matematiksel olarak formüle etmek gerekirse
Üretkenlik = Hayal + Umut + Niyet + Hareket
Son günlerde bir iki defa karşıma çıkan ve çok beğendiğim bir Orhan Veli şiiri ile sizlere bu hafta iyi haftalar diliyorum. Güdülenmiş hayattan olabildiğince uzak kalın.
GÜZEL HAVALAR
Beni bu güzel havalar mahvetti,
Böyle havada istifa ettim
Evkaftaki memuriyetimden.
Tütüne böyle havada alıştım,
Böyle havada aşık oldum;
Eve ekmekle tuz götürmeyi
Böyle havalarda unuttum;
Şiir yazma hastalığım
Hep böyle havalarda nüksetti;
Beni bu güzel havalar mahvetti.
Bilgehan Bilgin
posta@bilgehanbilgin.com