top of page

Başarı

Güncelleme tarihi: 1 May 2019


Herkese merhaba, pazartesi yazılarıma göstermiş olduğunuz ilgiden dolayı çok teşekkür ederim. Her hafta yazdığım bu yazı dizisinin amacı, herkesin hayatına değer katmaktır. Bana yazılan mailler sayesinde, bunun ufak da olsa yeşermeye başladığını görüyorum. Bu, bana mutluluk verse de yetmiyor. Daha çok kişiye ulaşmamın gerektiğini düşünüyorum. Umarım, zaman içinde bu yazılarım daha çok kişilere ulaşacaktır.

Pazartesi günleri başlangıçların günüdür. Her yeni bir duruma, odaklanmaya bugün başlarız. Halbuki öyle bir başlangıç günü diye bir şey yoktur. Bunlar tamamen biz insanların geçmişte uydurduğu vesvesedir. Bir rejime , spora veya herhangi yeni bir şey öğrenmeye, Cuma günü de başlayabilirsiniz. Günlere takılmayın. Saatlere takılmayın, Önemli olan o anda ne yapmak istediğiniz ve ne yaptığınızdır. Bu haftaki konumuz Başarı? Kelime anlamına bakalım : Başarı, istendiği varsayılan şey veya şeylere ulaşma işi veya istendiği varsayılan şey veya şeylerin kendisidir. Daha önce birçok konuda azda olsa değindiğim bu konu için, birde kendisini incelemek lazım dedik. Hayatımızda her noktada belirli kimlikler alıyoruz. Baba, Öğretmen, Tesisatçı vb takma adlar alırız. Bu takma adlarla birlikte, çeşitli rollere bürünürüz. Aslında bu rollerin içindeyken, sanki bazı hareketleri yapmak zorundaymışız gibi davranırız. Örneğin bir yerde müdür olmuşsak; sanki çok ciddi, otoriter, mesafeli vb hal ve hareketlerin içinde durmamız gerektiği gibi bir durum oluşuyor. Bu durumda rol yapmış oluyoruz. Bunun gibi hayatın her anında bir rol giydirilmiş, şartlandırılmış vaziyette ilerliyoruz. Bırakın bütün bunları, ilk önce kimsiniz, ne istiyorsunuz kendinizi tanıyın. Gerçekten ne olmak istediğinizi, ne yapmak istediğinize odaklanın. Bunun adına anı yaşamak diyorlar. Ünlü bir içecek firmasının sloganı olan ANI YAŞA … sloganı bir çok Din’de öğreti olarak kabul edilmektedir.

Anı yaşamak, gelecek ile ilgili çok bağlayıcı planlar yapmamak; Geçmişle yaşamamak anlamını taşıyor. Çünkü her ikisi de anı yaşamamızı engelliyorlar. Maalesef ki bizleri, anı yaşamaktan uzaklaştırmaya gayret ediyorlar. Eğer uzaklaştırmayı başarırlarsa. İstenildiği gibi tüketime zorlanacağız. Ancak, bunun farkında değiliz. Son zamanlarda güdülendiğinin farkına varanlar olmaya başladı. Hayatlarını farkında olmadan son model cep telefonlarına, marka kıyafetlere, son model TV lere ve İlla Üniversite okumaya adayıp; Bunlar için para peşinde koşturan, akşamları da dizilerle avunduklarını sanan bir toplum olduk. Halbuki, gündüzleri bu kadar çok çalışıp, akşamları dizilerle rahatladığını düşünen kişiler. Tam tersi bir durumla yani, dizilerle güdülenip, ertesi gün o dizinin emrettiklerini yerine getirmek için harekete geçiyorlar. Yerine getirdiklerinde kendilerini başarılı hissediyorlar. Peki sürekli konuştuğumuz başarı hissi nedir? Bir “SON” dur. Artık başarmışsındır. Hedefe ulaşmışsındır. Bir rahatlama olması gerekmektedir. Buna bu diziler, gazeteler vb yayın organları izin vermezler. Sürekli başarman gereken ve yenilenen hedefler bulunmaktadır. Bu nereye kadar gidecek. Taa ki… güdülendiğinin farkına vardığında bitecektir. Gerçek başarıyı tanımlamakla bitecektir. Başarı bir ciro değildir. Başarı maddi varlıklar değildir. Başarı : aslında Mutlu olmak, Huzurlu olmak, Sağlıklı olmak gibi manevi değerlerdir.

Hedef : bu değerlere ulaşmaksa, başarının tanımını daha net yapmış oluyoruz. Kısaca başarı : insanların kendilerini mutlu, huzurlu ve sağlıklı hissetme duygusudur. Bu duyguyu kazanmak için yollar bulmamız gerekiyor. İlk kural “ ANI YAŞAMAK” tır. Yazımızın ilk başında söylediğimiz gibi, ne gelecek planlarıyla meşgul olup; kaygılarımızı arttıralım. Ne de geçmişin etkisinde kalıp anı kaçıralım. Mutlu olduğumuz, hareket edebileceğimiz, asgari geçim standardımızı sağlayabilecek aktiviteler ile başlayalım. Boş zamanımız kaldığında dostlarımızla vakit geçirelim. Kendimizi mutlu olduğumuz işlerde geliştirelim. Edindiğimiz rollerde en iyisi olmaya çalışalım. En iyisi olmayı, çevremizdekiler için değil; kendimiz için yapalım. Başkalarının bizlere iyi demesine ihtiyaç duymayalım. Bizler kendimizi iyi bulmadığımız sürece başkalarının iyi bulmasının bir anlamı yok. Rakamsal başarı elde etsek bile iç huzur sağlanamadığı için, Asıl hedeflenen başarı gelmeyecektir. Aileniz, Dostlarınız ve diğer çevrenize de bu bilinci aşılayın. Göreceksiniz toplumsal huzur gelecektir. Kavgalar, hırslar aza indirilecek. Birbirinize olan saygınlıklarınız artacak. Kimse birbirine seçimlerinden dolayı karışmayacak ve yargılamayacak.

Böyle bir hayatın mümkün olmayacağını düşünen komşum; denemeden yorumlama… Bu yazıyı okuduktan sonra başarı kriterlerinize göz atın. Yazdıklarımızı uygulayın. Yaşamınızda ANI YAŞAMAK tan çekinmeyin. Olayların iyi tarafından bakın. Çevrenize de aynı doğrultuda bilgi aşılayın. Daha güzel günlerde hep beraber yaşamak ümidiyle haftaya görüşürüz.

Bilgehan Bilgin

posta@bilgehanbilgin.com


28 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page