Merhabalar ,
Bu haftaki yazımda, insan ilişkilerinde önemli bir adımı anlatacağım. ÜFLEMEK : tek başına kullanıldığı zaman can sıkan bir kelimedir. Ancak yanına kelimeler koyulduğunda farklı anlamlara bürünen bir kelimedir. Biz bugün bu kelimenin yanına KIVILCIM eklemeyi düşündük. Kıvılcım ise umut doğuran bir kelimedir. Yazılarımda olumsuz havaların esmesini şimdiye kadar istemediğim için İkisini yan yana koyup İnsan İlişkilerine değinmeye çalışacağım.
Bizler beşeri varlıklarız. Tek başına yaşayamayız. Mutlaka iletişimde olduğumuz bir canlı olmalı ki ruh halimizde sağlıklı olsun. Bu nedenle iletişimde sıkıntı çekmemek için mutlaka bazı noktalara önem vermemiz gerekmektedir. Burada iletişimin iyi olmasını sağlamak için neler yapmalıyız? Sorusuna cevap aramak yerine sadece bir noktasına değineceğiz. Çünkü, gördüğüm kadarıyla çevremde gördüğüm önemli sıkıntılardan biridir. Oysa ki çok basit bir durumu insanlar, yaşanılan çeşitli hayat zorluklarında bunu düşünemeyip büyük beklentiler ile etrafına iletişimi kapatma yolunu tercih etmektedir. "Kıvılcımı üflemek" Ateşe can vermektir. Atalarımızın söylediği bir sözün "Ateş olmayan yerden duman çıkmaz" sözüne karşılık benim türettiğim bir sözdür.
Etrafımda onca kadın veya erkek birbirlerinden sürekli şikayet ediyorlar. İlgi bekliyorlar. İlgi göremeyince köşelerine çekilip kendi kafalarınca olayları büyütüp mutsuzluğa yelken açıyorlar. Oysa ki hiç kimse kendi hareketlerine bakmıyor. İlgi bekleyenler için söylüyorum. Kıvılcım yakmazsanız mutsuzluğunuz sürekli hale gelecektir. Kıvılcımı yakın karşınızdakinden üflemesini isteyin. Evet açıkça isteyin. Neden peki? Hem kıvılcım yakacaksınız hem de karşınızdakinden bunu isteyeceksiniz yok ya daha neler? Hayır. Yaktığınız kıvılcımın görülmeme riskini göz ardı etmiş olursunuz. Siz mutsuzluğu davet edecek bir hareket yapmış olursunuz. Çakmak veya Kibrit yokken ateş yakmak için kıvılcımı oluşturmak zorundasınızdır. Düşünün o kıvılcımı oluşturmak için ne kadar çabalıyoruz. Neden peki? Çok basit... Ateş Yapmak İS - Tİ - YO - RUZ. Anahtar kelime istemek. Eğer sizde MUTLU OLMAK istiyorsanız. Kıvılcımı yakacaksınız. Kıvılcımı yaksanız bile kıvılcımın göründüğünden emin olacaksınız. Üflemesini isteyeceksiniz. Eminim ki karşıdaki bu çabalara karşılıksız kalmayacaktır. Eğer karşılıksız kalıyorsa o zaman iletişimi sonlandırın. Bu aşamada artık mutsuz olacağınız bir durum yoktur. Çünkü çıkan sonuç : KARŞIDAKİ SİZİNLE İLETİŞİM HALİNDE OLMAK İSTEMİYOR. Gelecek soruları biliyorum. Peki bu durumda biz mutsuz olmayacak mıyız? Eminim olmayacaksınız. Nedeni ise elinizden geleni yaptınız. Soru işareti veya ihtimalleri ortadan kaldırdığınız için gönlünüz rahatlar ve sizde bunun olmayacağına kanaat getirirseniz, Mutsuz olmazsınız. Ancak siz kıvılcım yakmazsanız, Hatta yaktığınız kıvılcımı üflemesini istemezseniz. İçinizde sürekli bir ihtimal ve soru işareti olacağından mutsuzluk kaçınılmaz olacaktır.
Bu konu kadın-erkek ilişkilerinden tutun da siyasete, aile ilişkilerine, iş hayatına her noktada geçerli bir yöntemdir. Çıkan sonuç iletişimsizlik bile olsa doğru sonucu verecektir. Doğru sonuçlarda sizleri Mutlu olmaya itecektir. Önemli olan kıvılcımı yakmayı bilmek ve yakmaya niyetlenmek. Üflemesini söylemeyi başarabilmektir. Bu konuda temeli kıvılcım oluştursa da Üfleyecek kişinin de gördüğü ufacık kıvılcıma üflemesi gerekmektedir. Bu konuda tereddüt etmeyin. ÜFLEYİN göreceksiniz ki size mutluluk olarak geri dönecektir. Çoğu kişi bilir ki çok üflerseniz kıvılcım yine söner. Bu nedenle üflemenin de bir dozu olduğunu unutmayın. Üfleyen kişi eğer gerçekten istiyorsa nasıl üflemesi gerektiğini bulacaktır. Aslında burada temel mesele iki tarafında gerçekten ne istediğini bilmesidir. Her kim bu iletişimi istiyorsa kendi tarafından adımı atması gerekiyor. Adımı atmıyor... karşı taraftan sürekli gelmesini bekliyorsa mutsuzluğa mahkum olduğunu iyi bilsin.