top of page
Yazarın fotoğrafıBilgehan Bilgin

Söğütteki Pideci


Merhabalar, Uzun bir aradan sonra konuların birikmesi, işlerin biraz daha sisteme oturmasıyla kafamı, ruhumu ve fiziğimi yazmaya odaklayabildim. Bugün birikmiş konuların içinden bir konu seçmek için bilgisayarımın başına geçtiğimde, karnımın aç olduğunu hissettim ve pideci'nin bu haftanın konusu olması gerektiğini düşündüm.

Öncelikle Söğütten ve oturduğum yerden bahsedeyim. Ben Bursa'nın Beşevler köyünde hayatımı geçiriyorum. Yeterince yeşilliği olan, park ve sosyal yaşamın insanın ihtiyaçlarını gidermek için ideal ölçüde bulunduğu, güzel bir köydür. Söğüt ise tarihi anlamı olan, doğanın ve huzurun birleştiği, kendimi oradayken huzurlu hissettiğim, ülkemizin nadide bir kasabasıdır. Çok sevdiğim ananem ve akrabalarımın bir bölümü orada yaşamaktadır. Namı henüz sadece Türkiye'de duyulan ve maalesef bunu kültürel olarak turizme kazandıramadığımız, gerçek bir ŞENLİK vardır. En son 736. sı düzenlenen bu şenliğin benzeri sanırım yoktur. Şenlik kelimesi de son zamanlarda popüler oldu. Aman para kazanmamız lazım bir şenlik uyduralım. Tasasına düştük. Oysaki söğütte 736. düzenlenen gerçek bir şenlik var.

Konumuza dönecek olursak, Bir gün Galatasaray - Beşiktaş maçı izlerken Söğütte yaşayan ananemin üst komşusu aradı, ananemin grip olduğunu, yarın gelip Bursa'ya yanımıza getirmemizin daha iyi olacağını söyledi. Ertesi gün annem ile beraber öğlene doğru yola çıktık. Ben işlerimin yoğunluğundan dolayı yemek yemeden çıktım. Annem de öğlen yemek yememiş. Yolda yeriz dedik. İnegöl'e gelince acaba yesek mi derken ananem'de yemeğe karar verdik. Ananem 'e vardığımızda da evde yemeğin tek kişiye yeteceğini gördük. Yenisini de yapmak yerinde dışarıda yemenin daha mantıklı olduğunu düşünerek daha öncesinde 1 kere yediğim ve çok memnun kaldığımız PİDECİ'de yemeğe karar verdik. Yanılmadık. Aynı lezzet ve misafirperverlik ile karşılandık. Aynı fiyat politikasıyla da uğurlandık.

Biz Bursa'dan kalktık, Söğütteki pidecide yemek yedik. Peki bu pideci de yeme kararını vermemizde hangi sosyal medya, hangi broşür, hangi reklam argümanı rol oynadı? Hiçbiri bize ulaşmadı. Bu kararı vermemizde iki ANA HUSUS vardı.

Birincisi : ihtiyacımız oldu. ( Karnımız acıktı ve doymamız gerekiyordu)

İkincisi : Daha önce yemiştik. Memnun kalmıştık. ( Lezzet, Fiyat ve Huzur )

(Ben buraya üçüncü unsur olarak nasip eklerim. Siz ister ekleyin ister eklemeyin. Ancak, yukarıdakileri gerçekleştirdiğiniz takdirde nasibin habercisi olacaksınız.)

Maalesef ki günümüzde satışı arttırmak temel hedef olmuştur. Oysa ki,

Temel Hedef : Üretmektir. ( Ara ara bu konulara değinmiştik. Tekrara girmemesi için değinmiyorum. Diğer yazılarımı okumanızı tavsiye ediyorum. )

Pideci örneğinde de görüldüğü gibi satış arttırıcı faaliyetlerin hiçbiri uygulanmadığı halde Bursa'dan müşterisi var. Kaldı ki bu pidecinin karşısında ve yanında başka gıda ile uğraşan mekanlar var. Bunlar boş olurken Bizim pideci dolup taşıyor.

"Bu satıra geldik. Ancak, daha ne yapacağımızı anlamadık." Diyen dostlarımı bekletmeden yapacaklarını söyleyeyim. Satış ile uğraşmayın. Bu kaygıyı yaşamayın. Ürün veya hizmetinizi ortaya çıkarmaya ve sürekli iyileştirmeler yapmaya devam edin. Siz ihtiyaçlara odaklanın. İhtiyaçların ekonomik, uzun süreli ve sorunsuz karşılanmasını sağlamaya çalışın. Sosyal medya, reklam vb. argümanların sizin satışınızı arttırmaktan çok, neyi nasıl yapacağınızın anlatıldığı alanlardır. Olmamalıdır demiyorum ama kurtarıcı değildir. Olmalıdır. Eğer farklı bir iş veya hizmet yapıyorsanız. Eğer fark ortaya çıkarmışsanız... Zaten müşterileriniz sizin reklamınızı bedavaya yapacaktır. Dolayısıyla ürettiğiniz farklı bir ihtiyacı gideren bir durum yoksa siz istediğiniz kadar çırpının olmayacaktır.

Bu pideci de aynı şeyi yapıyor. kendini sadece iyi pide yapmaya odaklamış. Ağzının tadını bilen, karnı acıkan, kesesini düşünen, yolu söğüt' e düşenlerin uğrak yeri olmuş. İstediğini başarmış, mutlu ve Huzurlu....Duyuyorum... Aşağıdaki soruları tek tek soruyorsunuz?

1 - Neden daha çok satmasın?

2 - Bu adam neden ev, araba, yazlık vb. refaha ulaşmasın?

3 - Neden patron olmasın?

4 - Neden zincir restoranları olmasın?

5 - Bu adamın çocuğu neden koleje gitmesin?

6 - Bu adamın ailesi neden lüx 10 yıldızlı otellerde tatil yapmasın?

Tamam tamam bu soruların hepsini cevaplayacağım. Ancak bir daha ki yazımda....

Satış sarmalını anlatacağım bir yazımla bu soruların hepsine cevap bulacaksınız. Yapmanız gereken sadece yazıları takip etmektir.... Hepinize mutlu ve huzurlu bir hafta diliyorum...

83 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

ÖZGÜRLÜK

bottom of page