NANKÖR KEDİ
Herkese tekrar merhaba,
Son yazımdan bu yana ülkenin durumunda herhangi bir iyi gelişme yaşanmazken tam tersi bir çok üzücü olaylarla karşılaştık ve karşılaşmaya devam ediyoruz. Ümidim odur ki güzel gelişmelerin yaşanarak ülkemizdeki her insanın mutlu olmasıdır. Sanırım bu da öncelikle bireysel mutluluktan geçmektedir. Bu nedenle bireysel mutsuzlukları oluşturan etkenlerden biri üzerine değinmek istedim. Bu haftaki konumuz NANKÖRLÜK… Benim yazılarımda bir gelenek haline gelen kelime anlamına bir göz atıp konumuza o şekilde giriş yapmak istiyorum. TDK' ya göre NANKÖRLÜK : İYİLİK BİLMEZ. Daha da açıklamak gerekirse. Birinin diğerine yaptığı iyilik karşısında ona iyi davranmaması halidir. Sürekli söylediğim konulardan biri de tanımlamalardır. Eğer bir tanımda hata varsa, zaten insanların o kelimeyi doğru algılamasını beklemeyin. Bir kere iyilik bilmek ne demek? İyilik bilinilmeyecek se neden iyilik yapıyorsun? İyilik yapmak kim için? Bir insan neden iyilik yapar?
Bu sorulara aslında din tarafından da çok güzel cevaplar verilebilir. Ancak, din soyut bir konu olduğundan tam net anlaşılamayabilir diye düşünüyorum. Bu nedenle din tarafına girmeden açıklamaya çalışacağım. O tarafı merak edenlere yüz yüze anlatırım. İyilik ile ilgili deli sorular sorulabilir. Ancak yine anlamına bakmakta yarar var. İYİLİK NEDİR? : Karşılık beklenilmeden yapılan yardım!!! Allah Allah çok enteresan ve çelişen iki tanım var. Sen hem karşılık beklemeden yardım yapacaksın. Sonra karşı ki bunu bilmiyor diye suçlayıp NANKÖR diyeceksin. Ruh hastası mısın? Kesinlikle değilsin. Sadece İnsanın ve son yılların moda terimiyle egoların var. Öncelikle kimse kimseyi kandırmasın. İyiliği karşındakine değil; kendine yapıyorsun. Yardım ederek vicdanını, psikolojini ve hatta ego denen kendini üstün gösteren duygunu okşuyorsun. Zaten okşamasan iyilik yaptığının farkına varmazsın. Sıradan bir hareket yaptım der ve yoluna bakarsın. Şöyle çok sıradan bir örnek ile açıklayalım. Bunu köpek üzeriden açıklıyorum ki kimse üstüne alınmasın. Siz bu örneği bir de iki insanın birbirine yaptığını düşünün. Sokakta bir köpek gördünüz ve ona yemek verdiniz!!!! Köpek, yemek yerken tabii ki mutlu olmuştur. Ancak inanın siz ondan daha mutlu oldunuz. Ne düşünürsünüz. Sonuçta hayvan acıkmıştı. Onun açlığını giderecek bir eylem gerçekleştirdiniz. Kendinize şöyle dediniz. “Bu hayvan acıkmıştı. BEN açlığını giderdim.” Belki bu cümleyi açık açık kurmadınız ama sonra yapacağınız hareket bunun tamamen yansıması olacak. Aynı yerden başka bir gün geçerken aynı köpeğin sizi görünce kuyruğunu sallayarak size koşmasını, size sevgi gösterileri göstermesini bekleyemeye başladınız. ( Genellikle gösterirler… ) Gösterince daha da mutlu oldunuz.. Alt tarafı yemediğin bir yemek vardı. Çöpe atacağın yerde hayvanın önüne koydun. Tut ki o yemeğe senin de ihtiyacın vardı. Deli gibi açtın. Yine verdin…. Şimdi yine mi iyilik yaptın. Şimdi kim için yaptın????? Yine kendin için yaptın. Sonuçta hayvan için anlamı : bir öğün yemeği geldi. Bu kadar basit. Ama sen o iyilik ile kendi mutluluğunu sağladın. Peki hem kendi mutluluğunu sağladın. Hem de hayvandan bir şey mi bekliyorsun? Sana bunun için sevgi mi göstersin? Ya da seni korusun mu? Ne bekliyorsun? Peki bunun karşılığında bir şey gelmezse veya aynı köpek ile birkaç gün sonra karşılaştınız ve sen ona bir nedenden dolayı ters baktın. Belki de onun gün içinde yaşadığı farklı bir nedenden dolayı sana hırlamaya başladı. Bu hayvana NANKÖR mü diyeceksin? Kesinlikle böyle diyeceksin. Bence siz ona nankör dediğiniz an itibariyle iyilik değil; TİCARET yapmış oluyorsunuz. Neden mi? Çünkü siz ona yemek verdiniz. Karşılığında da ondan sevgi beklediniz…
Dünyada iyilik diye bir şey yoktur. İyilik olduğunu düşünüyorsanız. Yaparken çok mutlu olacaksınız. Ancak sonun da mutlaka karşılığında bir şey bekleyeceksiniz. En sonun da mutsuz olma ihtimaliniz var. Yaptıklarınızın iyilik olmadığını düşündüğünüz her an kalıcı bir mutluluk sizi bekliyor. Mutlu olmanız için yapmanız gereken çok basittir. Yaptığınız hiç bir hareketi iyilik olarak düşünmeyin. En hayati bir durumda dahi bir hamle yaptıysanız. O hamleyi yapabildiğiniz için kendinizi tebrik edin ama iyilik yaptığınızı asla düşünmeyin. İyilik yaptığınızı düşündüğünüz an, sizin için mutsuzluk yola çıkmıştır.