top of page
Yazarın fotoğrafıBilgehan Bilgin

Üretim


İlk yazımın konusunu üretim olmasının nedeni benim üretmeye olan merakımdan kaynaklanmaktadır. İnsanoğlu üretmek için dünyaya gelen bir varlıktır. Tüm dinlerde bile çalışmanın en büyük ibadet olduğunu belirten öğretiler ve sureler bulunmaktadır. Bunların hiçbirinin altında yatan para kazanmayı anlatmıyor. Amaç boş durmamak ve ne olursa olsun üretmektir. İnsanın mutluluk şifrelerinden biridir üretmek.

Bizler malesef üretmenin tadına varamadık. Çünkü bizden önceki nesilden başlayarak daha çok para kazanma zihniyetiyle büyütüldük. Herkesin üniversite mezunu olması gerektiği yönünde aşılandık. Bölüme, sevip sevmeyeceğimize, yararlı olup olmayacağına bakmadan neresi tutuyorsa yazdık ve girdik. Girebilenler çok mutlu olduk. giremeyenler üzüldü hayata atıldı. Aslında hayata atılanın mı şanslı ? yoksa istemediği bölümü kazanlar mı şanslı ? bunu zaman gösterdi mutlaka ama inanın çevremde o kadar çok mutsuz, üretmeyen, sadece günlük maaşını kazanmaya çalışan, ömürünü harcayan üniversite mezunu insan var ki. Bunun yanında da üniversiteyi okumamış ancak üretmek hatta en iyisini üretmekten asla vazgeçmeyen ve bunu parayla ölçülemez mutluluğu gözlerinden okunan insanlar da tanıdım.

Üretimden anlatmak istediğim. Kocaman bacaları olan, günlük milyonlarca ürün üreten bir fabrikadan bahsetmiyorum. Keşke o kadar büyük fabrikalarımızın adetleri artsa da işsizlik denen bir illetle boğuşmasak. Üretimden anlatmak istediğim. Bir müzik aletinin çalınması vb gibi ufak şeylerden başlanıp o dalda uzmanlaşarak farklı olmanın tadına varmaktır. Bunun ne olduğu hiç önemli değil; yeterki değer yaratan ve bu değeri geliştiren bir üretim anlayışına varalım. Görülecekki hem mutlu insanlar hemde işsizliğin ve ahlaksızlığın azaldığı bir toplumla karşı karşıya geleceğiz.

Küçük bir ada ülkesi taiwan 1950 yıllarında fakir bir ülke çinin gölgesinde bulunan bir ülke konumundaydı. Bugün çin devleti tüm diğer ticaret yaptığı devletlere taiwanı tanımaması konusunda baskı ve yaptırım yapsa da ticaretine engel olamıyor. Çünkü bu küçük ada ülkesinin halkı üreten bir halk sanat - tasarım - tarım - teknoloji vb daha bir çok dalda üretmektedir. Ürettiğini sürekli geliştirmektedir. Bu nedenle de Çin ne kadar baskı yaparsa yapsın üretkenliğin önüne geçemiyor.

Bahaneler mutlaka var. Devlet yapmıyor, Şu parti bunu yapmıyor, o var bu var. Boş verin gelin yarından itibaren üretken hayata merhaba diyelim. Bir işyerinde çalışanlar sizlere söylüyorum. Belki çalışıyorsunuz ama acaba gerçekten üretiyor musunuz? Ürettiğinizi geliştiriyor musunuz? Geliştirmek için araştırıyor musunuz? Bir dalda en iyilerden olmayı hedefliyor musunuz? Bakın bu soruların cevabı çocuklarımızı da bağlıyor. Bu soruların cevaplarına göre çocuklarınızı yetiştiriyoruz. Gelin bu soruların cevaplarını üretici bir topluma dönüşecek şekilde cevabını değiştirelim. Unutmadan ürettiğini sanan bir garip tüccar grubuna değinmeden duramayacağım. Sizler kendilerinize sakın üretici demeyin. Sizlerin çoğu kopyacı amacı sadece para kazanmaya odaklanmış tüccarlarsınız. Biz bu ülkede bu şekilde üretim istemiyoruz. Çünkü bu tarz üretimler bizi geliştirici faaliyetlerden çok sizlerin cebini doldurarak ülkemin diğer kesimini malesef paralı köleler haline sokan bir yapı kurmaktadır. ( İstisnalar tabiiki var ancak çok az )

Dostlar, herşey bireyde başlar toplumda sonuçlanır. Benden size tavsiye mutlu olacağınız, sizden bir parça olan, geliştirebileceğiniz uğraşlara doğru yelken açın. Bu demek değilki ticaret yapmayın. Para kazanalım ama bunu yaparken yaptığımız her ne ise bunu en iyi şekilde en faydalı ve en doğru şekilde yapmaya çalışalım. Hem sonucundan memnun kalın. hem de yaparken zevk alın. Mutlu olun.

Yeni Hafta başından itibaren mutlu ve başarılı geçsin...

Bilgehan Bilgin

posta@bilgehanbilgin.com


22 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page