Kötü bir hafta sonumuz geçti. Çok karmaşık… Öyle bir haldeyiz ki anlam veremiyorum… Tamam, toparlanmak ve sonuca ulaşmak için hareket etmek lazım da…. Birbirlerini suçlayanlara bakıyorum, temelinde herkesin derdi başka… Çok üzülüyorum hem de çook. Ölenler ve ailelerine başka üzülüyorum. Bizlere başka üzülüyorum. Burada inadına siyasete ve din konularına girmeyeceğim. İstediğim, huzur içinde insana yakışır şekilde yaşamak. Başımız sağ olsun. Bu olay son olsun diyorum…
Bu haftaya, yine bilindik bir konuyla başlayıp farklı yönlerine doğru ilerleyeceğiz. Bu haftaki konumuz “edep” herkesin bildiğini düşündüğü; ancak, uygulamayı unuttuğu bir kelime olduğunu düşünüyorum. Her zamanki gibi önce kelime anlamına bakalım. Terbiye. fiilen insanlara lütuf ile muamele etmek. Güzel ahlâk. Usluluk. Hayâ… Bu kelimeyi, anlatabilmek için birkaç kelime ve tanımı kullanmışlar neden? Çünkü o kadar çok alanda o kadar çok anlam içeriyor ki tek cümle ile anlatabilmek çok zor.
Tabii ki biz, ilk anlamı olan saygıdan yola çıkarak, diğer anlamlara yol alacağız. Bizde, saygı denildiği zaman, ilk akla gelen şey, yaşça küçük birinin, büyük birine olan saygısından bahsederiz. Bu en çok dikkat ettiğimiz konu olduğundan, burada çok fazla hata yapılmaz ancak boyutları değişir. Çünkü zaman değişiyor. Zaman değiştikçe bu saygının değişmesi doğru mu? Bence değil; Çünkü her nesilde büyük büyüktür… Tabii, bazı modern düşünceli arkadaşlar bu cümlelerimi “aaa çok geri kafalısın çok saçma” diyeceklerini duyar gibiyim… Örneğin, büyük yanında duruş şekillerinden; hitap şekillerine kadar her şey korunmalıdır. Çünkü dönem ne kadar değişse de, bu gibi saygı hareketleri birazdan açıklayacağım konuların temelini oluşturur.
Yaşça küçük birinin, büyük birine olan hareketlerinde, saygıyı çoktan kaybettik. Maalesef ki toplumun büyük bir bölümü de kaybetmiş durumda. Sözle yapılan saygıyıda artık nesiller değiştikçe kaybediyoruz. Günlük hayatta dikkat ettiğim. Eskiden yaşça en az 2 veya 3 yaş küçük biri eskiden büyüklerine ağabey veya abla diye hitap ederken, şuanda maalesef yaşına bakılmaksın adıyla hitap edilmeye başlandı. Hatta bazen yüz yüze ağabey veya abla denilse de ayrı yerlerde birbirinden bahsederken, o kişi duymadığı için, adıyla hitap ediyor. Bu durumun altında çok şey yatıyor. Ama temeli edeptir. Bir kişi sizce yaşça büyük olduğunda eğitimi, gelir durumu, akıl düzeyi ne olursa olsun, hareket ve hitap şekliniz bazı saygı kurallarına uyması gerekir. Bu kurallara uymak demek topluma zarar değil; aksine yarar sağlar.
Bu kurallara uymak bizim daha iyi üretmemize, daha iyi müzik yapmamıza, daha iyi çizimler yapmamıza, daha iyi spor yapmamıza engel değil. Uymazsak, bu gibi şeyleri yaparken, zarar görmemize neden olmaktadır. Hatta zarar görenler, mesleklerini iyi yapan kişiler olmaktadır. Buna hemen örnek verelim. Daha önceki yazımda bir marangoz örneği vermiştim. İşinde Usta, Yıllarını bu alanda kendini yetiştirmeye adamış; bir marangoz vardı. Diğer yanda da marangozlukla alakası olmayan, ancak, az buçuk anlayan bir kişi vardı. Bu marangozun iş yaptığını, para kazandığını, görüp iki makine ile bu işe giren bir kişi vardı. Pazar aynı, müşteriler aynı olunca, bizim usta marangozun müşterilerine, daha ucuza teklif vermeye başladı. Vereceği zararın haddi hesabı yok.. Usta marangoz işin maliyetine yıllarca uğraşmasını da koyuyor. Hem müşterisinden oluyor, Hem belirli bir kazancından, Belki de zor duruma düşüyor; Yapacağı kaliteden ödün vererek, diğer müşterilerine iyi hizmet veremez hale geliyor. Eğer sonradan işe giren, marangoz olma hevesinden çok para kazanma hırsı olan kişi, edep sahibi olsaydı, bu işe girse bile davranış biçimi farklı olacağından; Usta Marangoza zararının dokunmayacağı kesindir. Bu mikro örneği, topluma yansıttığımız zaman, ülkemize ne kadar zarar verdiğini düşünemiyorum bile…
Bu örnek çeşitlendirilebilir, sanat dallarına, eğitim hayatına, spor hayatına vb her yerde izlenebilir. Daha çok örnek verip detaya inebiliriz. Edep hayatımızda bunun gibi çok şeye etki etmektedir. Bu nedenle büyüklerimizin yaptırdığı bazı kurallar o anda çok yanlış gibi görülebilir. Aslında ileride doğabilecek bazı yanlış davranışların önüne geçilmesi için bir temel hazırlar.
Demek ki edep, sadece yaşça küçük birinin, büyük kişiye olan davranışlarından ibaret değilmiş. Bunlar sadece ileriki yaşlarda, edepli olup olmayacağımızı ve toplumun şekillenmesinde önemli rol oynayan, basit ama yeni nesiller için alay konusu olan çoook önemli kurallarmış.
Yazılarımı bitirirken hep çocuklara değiniyorum. Çocuklar hem yaşam sigortalarımız, hem de bu ülkenin gelecekleri. Bu nedenle çocuklarınızın, iyi bir meslek sahibi olmasını istiyorsanız; edep verin. Edebsiz olmayan bir kimyager ülkeyi zehirler… Diyelim ki ülkeyi ve toplumu düşünen birey değilsiniz. Sadece çocuklarınız kendisini kurtarsın yeter diyorsunuz. İste size kötü haber… Edepsiz insanların başarı şansı çok düşüktür. Her şey gönlünüzce olsun. Umarım bu yazıdan da zerreler bulaşmıştır.
Herkese iyi haftalar….
Bilgehan Bilgin
posta@bilgehanbilgin.com